Şeyler Bildiğiniz Gibi Değil
- Çağrı Ulu
- 25 Eyl 2016
- 2 dakikada okunur

İlk defa bu kadar ciddi kavga ediyoruz. 12 senedir tanıyorum onu dile kolay. Tam 12 sene! Ya da tanıyor muyum? Öyle mi sanmışım? Bir insan 12 sene rol yapabilir mi? Sanmam. Rol değil bu. Baya baya yanlış tanımışım. 5 senedir de evliyiz hâlbuki! Tamam, ilk 2 yıla cicim yılları dedik. Çevre baskısı bana 2 yıl sonra tüm erkeklerin değiştiğini söyledi ama öyle olmamıştı ki! Ara ara kavgalarımız vardı illa ancak bir birimizi bu kadar kıracak bir şey de yaşamamıştık. Ne oldu da ipimiz bu kadar inceldi ve kopma noktasına geldi? Kıskanç biri olsam başka bir kadın var diyeceğim, ondan bu kavgaları yapıyoruz ama olmadığına adım kadar eminim.
Kavgamızın neden çıktığını bile hatırlamıyorum. Sadece karşı tarafa zarar veren sözler söylüyoruz. Belli ki onun da canı çok yanmış. Yoksa bana nasıl bu kadar ağır konuşabilir? Benim de gözüm döndü haliyle. Artık önemli olan vereceğimiz zararın boyutu.
Evden çıktı ve ben de o an kararımı verdim. En kıymetli tarafından vuracaktım onu.
Kendimden….
Aslında mantığını kullanan bir kadınım nasıl böyle bir şey yaptım anlamıyorum hala. Dedim ya! Canı yansın istiyordum. Bir kutu ilaç içtim. Kendi sağlığımı hiçe sayarak ona zarar verecek kadar kendimi kaybetmişim baksanıza! Haberi olsun diye de aradım yarım saat sonra.
Canı çok yanmış mıdır? Böyle bir kumar oynamasa mıydım acaba? Aman önemi yok. Benim canım daha çok yandı.
15 dakika içinde geldi eve. Uzaklaşmamış demek ki çok. Hemen ambulansı aradı durumu anlattı. Aslında kendimdeydim ben de bu kadar panik yapılacak bir durum yoktu ancak benim için çabalamasına sessiz kaldım. Durumum ciddiymiş gibi durdum. Alt tarafı basit bir mide yıkama yapılacak ve geçecek. Bu kadar büyütülecek bir şey yok.
Canı yanmış gerçekten. Sedyeye aldıklarında gözyaşlarını gördüm.
.
.
.
.
Bu sabah kendimi çok iyi hissediyorum. Yaşadığımız hadisenin üzerinden 1 hafta geçti. Bir zafer mi kazandım bilmiyorum. Pişmanlık da var içimde. Keşke bu raddeye getirmeseydim işi ama olan oldu ne yapabilirim!
Neden kavga ettiğimizi şimdi hiç hatırlamıyorum. Kesin fındıkkabuğunu bile doldurmayacak bir sebeptendir.
Yalnız şöyle bir durum var ki benimle hala konuşmuyor. Yaptığım şeyin çok çirkin olduğunun farkındayım dışarıdan ama bir hafta geçti üstünden be adam! Şimdi de o bana zarar vermeye çalışıyor ama yemezler. Ben o filmi bir kere yönettim.
.
.
.
Rutin hayatımıza devam ediyoruz. İşe gidiyor, geliyor, arada konuşuyor benimle falan. Ama siniri hala geçmemiş ki kapıları çıktıktan sonra üzerime kilitliyor. Geri zekâlı! Ya başıma bir şey gelirse? Ya ev yanarsa? Ne yapacağım? Nasıl kaçmamı düşünüyor? Hala bana zarar vermeye çalışıyor anlaşılan.
Bu kadar uzatılacak bir durum yok bence. Neyse yarın özür dileyeyim de kapansın konu.
.
.
Eve geldiğinde her zamanki gibi bir yüzü vardı. Ancak bugün benden önce konuştu. “Merhaba aşkım. Bugün inan çok zor bir geçirdim.” dedi. Sonra neler yaptığını anlattı. Sanki hiçbir şey yaşanmamış gibi! Ne yapmaya çalışıyor ki? Çok uzattığının farkına vardı sanırım.
O konuşurken dışarı çıkmak istedim uzun bir süre sonra. Biraz da ben naz yapayım değil mi? Değerimi anlasın. Kapıya yöneldim ve tokmağı çevirdim. Kapı açılmadı. Allah Allah! Kapıyı içerden de mi kilitledi? Yoo? Kilidi açıp girdiğini bizzat gördüm ve kilitlemedi. Neden açılmıyor bu lanet kapı peki?
İçeri girdim kızmak için ancak……. Benimle konuşuyor!... Benim resmimle konuşuyor! Aman Allah’ım!
Aşkım? Ben sadece sana ufak bir zarar vermek için yapmıştım? Aşkım neden açılmıyor bu kapı ve beni neden görmüyorsun?......










Yorumlar